BÜYÜLEYİCİ GAP TURU

Zeugma Müzesi-Halfeti Tekne Turu-Urfa Sıra Gecesi

Gaziantep'teki ilk gezi noktamız Birecik Barajının suları altında kalan tarihi Zeugma Antik Kentinden çıkarılan mozaiklerin sergilendiği Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi olacak.Ardından  Gaziantep (Ayıntap) Kalesine geçiyoruz. Tadilatta olduğundan panoramik olarak görüp fotoğrafını çekip tarihi çarşılarda gezimize başlıyoruz. Bakırcılar Çarşısı, Baklavacılar, Elmacı Pazarı, Yemeniciler, Sedefçiler Çarşılarını geziyor ve Tahmis Kahvesinde kahvelerimizi yudumluyoruz. Serbest zamanımızda rehberimizin önerileri doğrultusunda alışıverişlerinizi yapabilirsiniz.Gaziantep gezimizi tamamladıktan sonra sular altında kalmış Halfeti'de Fırat Nehrinin kenarında bizi bekleyen teknemiz ve yöreye özgü fon müzikleri eşliğinde güzel bir yolculuğa çıkıyoruz. Tekne turumuzda eski bir yerleşim birimi olan Rum Kale'nin kalıntılarını görme fırsatımız olacağı gibi ayrıca adım adım tüm halfetinin anlatımlarını dinlerken bu bölgeden ayrılmak istemeyeceksiniz. Tekne turumuzu tamamlıyor.Şanlıurfada ki Otelimize doğru hareket ediyoruz.Otelimize yerleştikten sonra hızlıdan hazırlanıp  Urfanın olmazsa olmazı sıra gecesinin yapıldığı otantik mekânımıza gidiyoruz. Yöresel kebapların, mezelerin olduğu, çiğ köfte hazırlanışı ve sunumu sonrası şıllık tatlısının da tadına bakma fırsatı bulacağımız mahalli sanatçıların o muazzam türkülerine eşlik ederek unutulmayacak sıra gecemizin ardından otelimizde istirahate çekiliyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacak olup, tur ücretine dahildir.

Öğle Yemeği: Gaziantep de alınacaktır.(Ekstra)

Halfeti tekne turu. (Ekstra)

Yemekli Sıra Gecesi (Ekstra)

Şanlıurfa - Balıklıgöl - Harran - Hz. İbrahim'in Doğduğu Mağara - Kapalı Çarşı - Göbeklitepe

Sabah otelimizde aldığımız kahvaltı sonrasında  dünyanın ilk üniversitesinin bulunduğu Harran'a geliyoruz. Dünya'da sadece 3 bölgede bulunan Konik Kubbeli Evleriyle koruma altına alınmış olan Harran'da; Ulu Cami Kalıntıları, Höyük, Şehir Surları, Kale, Geleneksel Harran Evlerini görüp bir tanesine misafir oluyoruz. Sonrasında  Balıklıgöl Hali-ül Rahman Gölü ve Camii, Ayn-ı Zeliha Gölü İbrahim Peygamber Makamı, İbrahim Peygamberin ateşe atıldığı yer, Rızvaniye Camii, Mevlid-i Halil Camini ziyaret edip, Kapalı Çarşı, kilimciler, isotçular, demirciler, bakırcılar çarşıları gibi pazarlarda bölgeye özgü ürünleri alabilmeniz için serbest zaman veriyoruz.Öğle yemeğimizide bu bölgede alıyoruz. Daha sonrasında 1963 yılında tarlasını karasabanla sürerken bulduğu oymalı taşı müzeye götüren bir çiftçinin sayesinde bulunan Göbeklitepe'ye ulaşıyoruz. Dünya da bilinen ilk tapınağı içerisinde bulunduran kentin cilalı taş devri yerleşimi olduğu ileri sürülmektedir. Göbeklitepe'den ayrılıyor ve Mardin'deki otelimize doğru yola çıkıyoruz.

 Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacak olup, tur ücretine dahildir.

 Öğle Yemeği: Şanlıurfa'da alınacaktır. (Ekstra)

Mardin-Kasimiye medresesi-Mardin Ulu Camii-Mor Gabriel Manastırı- Midyat Konuk Evi - Telkariciler ve Gümüşçüler Çarşısı

Eski Mardin sokaklarında yürüyüşe başlıyoruz. Kasımiye Medresesi’ne hareket ediyoruz.Artuklular Döneminde yapımına başlanan ve 15. Yüzyılın sonlarında Akkoyunlu Sultanı Kasım İbn Cihangir döneminde tamamlanmış olan medresede rehberimizden bilgiler alarak gezip, fotoğraflamamızı tamamladıktan sonra yürüyüşümüz sırasında Artuklu Döneminin mimari örneklerinden olan Mardin Ulu Camii’yi rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Dilimli kubbesi ve minaresiyle Mardin’in sembolü olan Mardin Ulu Cami kayıtlara göre iki minareli inşa edilmiştir. Caminin bugün mevcut olan tek minaresinin kare kaidesindeki yazıt, yapım tarihini 1176 olarak vermektedir. Fakat bugünkü minare 1888/1889 yıllarında yeni ve eklektik bir üslupla yapılmıştır. Bazı Süryani yazarlar kiliseden çevrildiğini söylerler. Yapı kiliseden çevrilmemiş olsa bile, yerinde eski bir kilisenin bulunması muhtemeldir. Burada rehberimizden alacağımız bilgilerin ardından sokakları birbirine bağlayan küçük tünellerin yani Abbaraların altından geçerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. Bir dönem PTT Binası olarak kullanılmış ve bu şekilde tanınan, eski bir Ermeni Konağı olan Şahtana Konağı’nı görüyoruz. Ardından 13. Yüzyılın başlarında Artuklu Sultanı Melik Nasreddin Artuk Aslan tarafından yaptırılan Şehidiye Camii’ni görerek Mardin Kalesi eteğinde bulunan Olgunlaşma Enstitüsü’nü rehberimiz eşliğinde geziyoruz.Sonrasında meşhur badem şekeri , dibek kahvesi vb. için kısa bir alışveriş molası veriyoruz. Molamızın ardından Mardin’e veda ederek.Midyata doğru hareket ediyoruz.Öğle yemeğimizi midyat'ta aldıktan sonrasında Mor Gabriel Manastırına doğru hareket ediyoruz Mor Gabriel Manastırı (diğer adıyla Deyrulumur - Rahiplerin Meskeni),dünyanın ayakta duran en eski Süryani Ortodoks manastırıdır. Mardin ilinin Midyat ilçesine bağlı Güngören köyü sınırları içerisinde, Süryanilerin anayurdu olarak bilinen Tur Abdin platosunda bulunmaktadır.Manastır idaresinin, Çelebi Aşireti'ne bağlı komşu köylerin sınırları içerisindeki 100 hektarlık ormanlık alanı işgal ettiği iddiasıyla açılan dava Ağustos 2008'den beri devam etmektedir.Detaylı anlatımını din görevlilerinden dinledikten(İçeride dilerseniz din adamları ile sohbet edebilir, merak ettiklerinizi samimiyetle sorabilirsiniz.) sonrasında Midyat’a hareket ediyoruz. Midyat gezimize Sıla ve Hercai dizilerinin de çekildiği ve daha birçok diziye ev sahipliği yapan Midyat Konuk Evi’ni gezerek başlıyoruz.Bolca fotoğraf çektikten sonra Tarihi Midyat Evlerinin arasından yürüyerek hoş vakitler geçiriyoruz. Yürüyüş sonunda ulaşacağımız şehir merkezinde, Midyat’ın dünyaca ünlü el işleme sanatı olan Gümüş ve Telkâri ürünlerinden ve Lahor Ağacının kökü ile boyanan Mavi Badem Şekeri satın alabileceğiniz çarşıda serbest zaman vereceğiz.Serbest zaman sonrası Midyattaki otelimize geçiyoruz.

Akşam yemeği: otelde alınacak olup ücrete dahildir

 Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacak olup, tur ücretine dahildir.

 Öğle Yemeği: Mardin'de menü olarak alınacaktır. (Ekstra)

Batman - Hasankeyf - Cahit Sıtkı Tarancı Evi - Hasan Paşa Hanı - Ulu Camii - Tarihi Surlar -On Gözlü Köprü

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında , Batman üzerinden Hasankeyf’e doğru hareket ediyoruz. Türkiye’de ilk petrol kuyusunun bulunduğu ilimiz Batman’ı panoramik olarak görüyoruz.Ilısu Barajı ile sular altında kalan Hasankeyf’e varıyoruz. Hasankeyften taşınan eserleri panoramik olarak görüyoruz. Zeynel Bey Türbesini görüp Hasanyfe özgü Hilve kahvelerimizi içip Batman üzerinden Diyarbakır’a hareket ediyoruz.Diyarbakırda ilk noktamız.Dicle Nehri kıyısında bulunan 2015 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan, tarımsal değerinin dışında, kültürel ve tarihi olarak da özgün bir yere sahip Hevsel Bahçelerini görüp fotoğraflıyoruz. Daha sonra On Gözlü Köprü’ye varıyoruz. Hıdırellez zamanı yöre halkı dileklerini bir beze yazıp bu köprüden Dicle Nehri’ne atarlarmış. Buradaki fotoğraf molamızın ardından yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip olduğu bilinen Diyarbakır surlarının en eskisi olan Keçi Burcu, Urfa Kapı ve Mardin Kapı’yı panoramik olarak görerek Diyarbakır merkezine ulaşıyoruz. 1500 yılında Akkoyunlu Kasım Bey tarafından yapılan Dört Ayaklı Minare’yi (Şeyh Mutahhar Camii) görerek Anadolu’nun ilk, İslam Âlemi’nin 5. Harem-i Şerif’i olan Ulu Camii gezimizi gerçekleştiriyoruz. Ardından “Yaş otuz beş, yolun yarısı eder” şiiriyle tanıdığımız Diyarbakırlı Şair Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi'ni ziyaret ediyoruz.Ardından bir başka önemli şairimiz olan Ahmet Arif adına ithaf edilmiş evi ziyaret ediyoruz. Daha sonrasında Osmanlılar döneminde Vali Hasanpaşa tarafından yaptırılmış Hasanpaşa hanını ziyaret ediyoruz.Her mevsim için ayrı kullanım alanları yaratılan bu güzel evde bölge sivil mimarisinin ince örneklerini göreceksiniz. Burada vereceğimiz kısa molamızın ardından otelimize doğru hareket ediyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacak olup, tur ücretine dahildir.

Öğle Yemeği: alınacaktır. (Ekstra)

Akşam yemeği:Otelde alınacak olup,tur ücretine dahildir.

Kahta - Arsemia - Cendere Köprüsü - Karakuş Tümülüsü - Nemrut Dağı - Atatürk Barajı

Sabah otelde alınan kahvaltının ardından Adıyaman’a doğru yola çıkıyoruz.Şehir merkezini panoramik olarak gördükten sonra, Kahta’da bizleri bekleyen minibüslerimize binerek keşfe başlıyoruz. İlk durağımız, Kral Antiochos’un eşi, kızı ve torunu için yaptırdığı ve üzerindeki kartal heykeli nedeniyle halk arasında Karakuş Tümülüsü olarak bilinen anıtsal yapı oluyor.Ardından, Roma döneminin en görkemli eserlerinden biri olan 18 asırlık Cendere Köprüsü’nde fotoğraf molası veriyoruz. Buradan 2150 metre yükseklikteki Nemrut Dağı’na (ekstra) çıkıyoruz. Doğu ve Batı Terasları’nda yer alan Zeus Oramastes, Apollon Mithras, Herakles Artagnes, Kommagene Krallığı’nın sembolleri olan Aslan ve Kartal heykellerini görerek bu eşsiz tarihi yapıları fotoğraflıyoruz. Tarihin büyüsüyle dolan ruhlarımızla minibüslerimize binerek otobüsümüze geri dönüyoruz.Sonraki durağımız, GAP bölgesinin ve dünyanın en büyük barajlarından biri olan Atatürk Barajı. Baraj göletini Kahta-Siverek güzergâhındaki Nissibi Köprüsü’nden görüp burada kısa bir fotoğraf molası veriyoruz.Bursa'ya doğru dönüş yolculuğumuza başlıyoruz.